Bir Gabriel Garcia Marquez kitabı Aşk ve öbür cinler... Kahramanımız pek de mutlu bir çocukluk geçirmeyen Sierva Maria de Todos los Angeles. Ailesinden çok da ilgi göremeyen Sierva, evdeki Afrikalı kölelerle birlikte büyür, onların şarkılarıyla, danslarıyla, dilleriyle çoğaltır içindeki ışığı. Bu öyle bir ışıktır ki, yabancı gelir karanlıkla dolmuş çevresindeki diğer insanlara...
Ele avuca sığmayan Sierva, köle pazarında kuduz bir köpek tarafından ısırılınca olaylar enteresan bir hal alır. O dönemde kuduz olmak zenginler için pek de uygun olan bir durum değildir. Tedavi edilmeye çalışılan Sierva, içinde cin olduğuna inanılarak bir manastıra kapatılır. Bu manastırda, onun kalbindeki çocuğu ve bedenindeki ışığı gören rahip Delaura ile aşkın nehrinde birlikte boğulurlar.
Yazar gençliğinde, eski bir manastır kalıntısında, yaklaşık 22 metre uzunluğunda bakır rengi saçları olan bir kafatası ile karşılaşmış ve bu etkileyici olaydan yola çıkarak bu gizemli romanı ortaya çıkarmıştır. 1982 yılında Nobel alan bu kitap, yayınlandığı dönemde oldukça ilgi toplamış.
Hafif bir kitap değil kesinlikle. İçinde kaybolduğum cümleler ve sayfaların yanı sıra, zaman zaman sıkıldığım anlar da oldu. Kitap ilerledikçe bir babanın suçluluk duygusunu ve bu duyguda bile bencilliğin ışıkları altında kendini aradığını görmek aşk hikayesinin ortasına kendi izini bırakmış bence. Ve son olarak "Aşktan ölünür mü?" sorusunun cevabı bu güzel kitabın sonunda saklı.. Keyifle tavsiye ediyorum.
Yazar: Gabriel Garcia Marquez
Çeviri: İnci Kut
Yayın evi: Can yayınları
DR: 11,40 TL
İlkNokta: 11,25 TL
İdefix: 9,75 TL
