27 Nisan 2017 Perşembe

Bebeğime yemek tarifi-3, Şekersiz bebe bisküvisi

Bebe bisküvisini paketli olarak mı alıyorsunuz? Onun yerine evde kolaylıkla yapabilirsiniz. İçine dilediğiniz kuru meyveyi ekleyerek tatlandırabilir, yumurta koyarak daha besleyici hale getirebilirsiniz. Çok sayıda tarif var internette. Ben daha yumuşak kıvamlı bir bisküvi tercih ettiğim için sonuçtan oldukça mutlu oldum.

Gelelim tarife,

-10 adet hurma
-2-3 çay bardağı tam buğday unu
-Yarım çay bardağı ruşeym
-Yarım çay bardağı irmik
-2 çay bardağı pirinç unu
-3 yemek kaşığı yoğurt
-4 yemek kaşığı zeytin yağ
-1 yumurta

10 adet hurmayı, ki ben daha etli olduğu için İran hurması tercih ettim, soyup doğruyoruz. Yumurta ile yoğurdu çırpıp, üzerine zeytin yağı ekliyoruz. Sonra irmik, ruşeym ve pirinç ununu ekliyoruz. Hurmaları ya da dilediğiniz kuru meyveyi de ekledikten sonra hamuru yoğuruyoruz. Sonra yavaş yavaş hamur toparlanana kadar tam buğday ununu ekliyoruz.

Daha sonra bir merdane yardımıyla düzleştiriyorsunuz. İsterseniz kalıpla şekil çıkarabilirsiniz. Sonra da önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında rengi istediğiniz ölçüde koyulaşana kadar pişiriyorsunuz.

Not: Bulut tarçın sevmediği için ben koymadım siz koyabilirsiniz. Bir de hurma sayısını yarıya düşürüp, yarım muz da konulabilir ama bu defa unu biraz arttırmak gerekiyor çünkü kıvam daha yumuşak oluyor.

Afiyet olsun bebiklere...

24 Nisan 2017 Pazartesi

Sputnik Sevgilim, Haruki Murakami

Yeni bir Haruki Murakami kitabı kattım sandığıma.. Sanırım benim yazar takıntım var. Sevince o yazarın aklından geçen tüm cümleleri okumak istiyorum. Sahilde Kafka romanından sonra bir hayli Haruki romanı edindim haliyle. İşte onlardan biri "Sputnik sevgilim". 

Kitabımız bir anlatıcının ağzından yazılmış. "K." K. bir öğretmen ve baş kahramanımız Sumire'ye aşık. Kitabın ayakları yere basan gerçekçi kısmını bu karakter sırtlanıyor. 

Kahramanımız Sumire içinden akan tüm kelimeleri yazmak isteyen, yazar olmak için nefes alan 22 yaşında genç bir kadın. Okul hayatını da yazar olmak için yarım bırakan Sumire, bir yemekte Myu ile tanışıyor. Myu müziğe aşık ve "tarifsiz" güzel bir kadın.. Myu'nun gözlerine baktığında Sumire için ilk defa aşık olmaktan başka çare yok. "Sen benim bir parçamsın. Ben aşık oldum. Şüphe yok. Buz soğuktur, gül kırmızı. Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız" cümleleri bu çaresizliği özetliyor. 

Myu da Sumire'den etkilenince O'na iş veriyor. Sumire ise Myu'ya bir nefes daha yakın olabilmek için bu fırsatı kaçırmıyor tabii ki ve İtalya, İsviçre ve Yunanistan'a uzanan bir yolculuk "yol arkadaşlığı/sputnik" başlıyor. Sumire, Yunanistan'da aniden kayboluyor. Bu kayboluş aslında Sumire'nin bir yerlerde yeniden hayata dönüşü olabilir mi? Myu aslında Sumire'nin bir yansıması mı? Sadece bir kabuk? Myu'nun gizeminin aydınlanması ile -ki bu insanların çevresinde olanlara karşı ne kadar duyarsız olduklarını da resmediyor biraz- K. gerçeklerle hayaller arasındaki kapıyı kapatıp, sırtını o kapıya yaslıyor ve Güneşin tadını çıkarıyor.

Ve kitap sizi "oh rahatladık her şeyi anladık tadında bir sonla buluşturmuyor tabii ki.."

Haruki Murakami'nin bu romanı da kendi içsel deneyimlerinizle yorumlanabilir bence. Tüm metaforlar, cümleler sizde oluşturduğu yansıma kadar değer buluyor. "Gerçekle suyun yansımasındaki illüzyon hiç ayrılabilir mi?" Keyifle tavsiye ediyorum.

Yazar: Haruki Murakami
Çevirmen: Ali Volkan Erdemir
Yayınevi: Doğan Kitap

DR: 14,44 TL
İlkNokta: 15,58 TL
İdefix: 13,30 TL