Roman, kahramanımız Azra’nın
hapishanede, yaşadıklarını sayfalara dökmeye çabalamasıyla başlıyor. Azra, gençlik
yıllarında talihsiz bir ilişki yaşamış ve babasız bir çocuk dünyaya getirmek
zorunda kalmış. Aşksız yaşayamayan kadınlardan Azra. Tüm gücünü bir erkeğin varlığından alan kadınlardan. Her şeyin başında bir gece masal gibi bir
şekilde karşılaştığı Ferda’ya deli gibi aşık olur. Ferda da
ona ve Azra’nın sahip olduğu "arsaya" kayıtsız kalmaz. Evlenirler. Azra’nın babasından
kalma evde mutluluk maskesi takmış bir evliliğin içinde yıllar geçer.
Bir gün Azra’nın
kız kardeşi Aliye, eşinden ayrılıp yanlarına yerleşir. Zaten sadakatle ilgili
problemleri olan Ferda bu fırsatı kaçırmaz. Azra içinde bir yerlerde hep bir
kuşku büyütür. Sonra acı bir şekilde bu kuşkularında haksız
olmadığını anlar.
Bitti deyince, biter mi aşk?
Kitapta bitmiyor, saplantı haline geliyor. Sonunda da inceldiği yerden muhteşem
bir sonla sona eriyor. Azra’nın ilişkiyi bu kadar zorlaması ve başına gelen
olaylar zaman zaman gerçek üstü gelse de sadakatsizliğin insan ruhunda
açabileceği yaraları akıcı bir anlatımla ortaya koymuş yazar. İnci Aral’ın insanların
iç seslerini çok güzel dile getirdiğini düşünmüşümdür hep. Keyifle tavsiye
ediyorum.
Yazar: İnci Aral
Yayınevi: Turkuvaz
DR: 8,63 TL
İlkNokta: 14,32 TL
İdefix:13,43 TL