3 Ağustos 2016 Çarşamba

Serenad, Zülfü Livaneli

Hayatın tek düzeliğinden bunalmış bir kadın Maya Duran. Asosyal ve bilgisayar düşkünü oğluyla ilişkisini dengeye oturtmaya çalışan, erkek arkadaşının varlığından umutsuz, kısaca sıkılmış bir kadın... Soğuk bir şubat günü, İstanbul Üniversitesi'ne konuşma yapmak üzere çağrılan Prof. Dr. Maximillian Wagner'i karşıladığında, sıkıcı hayatının bu kadar değişeceğini tahmin edemezdi tabii.
Dr. Wagner, 87 yaşında 1930'lu yıllarda Türkiye'de çalışmış bir Profesör. Asil ve hüzünlü görünen bu adamın gözlerinin arkasından inanılmaz bir aşk hikayesi çıkıyor. Nadia... Bu aşk hikayesi bir anda kahramanımız Maya'nın içinde bulunduğu çevreyi, işini, aşkı sorguladığı ve sonunda kendini bulduğu bir yolculuğa dönüşüyor. Bir Serenad'ın peşinden giden Maya, sıkıldığı ne varsa geride bırakıp yeni bir dünyaya adım atıyor...
Çok akıcı bir romandı gerçekten.. Yahudi soykırımı, Kırım Türklerine uygulanan katliam; mavi alay olayı, Struma faciası gibi olayların gölgesinde kaybolan hayatlar içinizi yakacak. İyi ki okudum diyeceksiniz...

Maya'nın babaannesinin bu cümleleri beni oldukça etkiledi: "Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimi insanın yüreği aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi... Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru, insanlara karşı kendini koru!" İyi görünen kötü kalpli insanlardan yara ala ala büyüyor insan.. Neyse daha fazla detay vermeden, sevgiyle tavsiye ediyorum.


Yazar: Zülfü Livaneli
Yayın evi: Doğan kitap

DR: 17,69 TL
İdefix: 23,10 TL
İlkNokta: 33,75 TL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder