2 Ekim 2014 Perşembe

Kahramanı şair olan şehir, Bratislava

Sonbahar rüzgarının bizi savurduğu şehirlerden biri de Bratislava... Slovakya'nın başkenti olan Bratislava'ya yaklaşık 40 dk. süren bir yolculukla Viyana'dan otobüsle geçtik (8 Euro).  Elimizde harita şehir merkezini ararken karşımıza Július Satinský'e ait bu heykel çıktı. Julius amca aktör, komedyen ve yazarmış.
    Bratislava küçücük ve yorgun bir şehir. Viyana'nın ardından oldukça soluk göründü gözüme. 
Eski şehir meydanına doğru yürürken hediyelik eşyalar ve Bratislava'ya özgü şeyler satan çiçekler içinde bu açık pazara rastlıyoruz...
Bratislava bronz heykelleri ile ünlü. Bu heykellerden biri Napolyon'un bir bankın sırtına dayadığı kollarıyla halkın arasına karıştığını gösteren heykel, 1805 yılında gerçekleşen istilayı hatırlatmak için yapılmış...


Napolyon heykelinin bulunduğu bu meydan, Stare mesto yani Eski Şehir Meydanı. Etrafı Barok karakterdeki binalarla çevrili ufak sevimli bir meydan burası. Meydanda bulunan bu kırmızı otobüsümsü şeylere binerek şehir turu atabilirsiniz.
 

Múzeum Mesta Bratislavy yani Bratislava müzesi ve Neoklasik mimarisi ile dikkat çeken Primaciálny Palác eski şehir meydanında bulunan dikkat çekici yapılar...


            Meydandan ara sokaklarına karıştıkça şehrin, küçük küçük detaylarla mutlu oluyoruz..






                                    Bu dükkanın tahtadan pencerelerine bayıldım gerçekten...

                        

Bratislava'nın önemli heykellerinden biri de Schöner Naci (Ignâc Lamâr).. Rivayete göre Naci bir kız istemiş, kızı ona vermemişler, sen delisin demişler.. O da her zaman giydiği smokiniyle insanları selamlayan bir deli haline gelmiş..

                           

Naci heykeline yakın rögar kapağından başını uzatıp çıkan Cumil heykeli (Man at work) çok sevimli bir heykel.. Eski şehrin yeniden inşaasını simgeleyen bu heykel turistlerin uğrak noktası.



Bratislava'da çok sayıda kilise var haliyle. Bunlardan biri yağan yağmurla birlikte buğulu bir camın arkasında gibi duran The Capuchin Church and Monastery...



                                The Clarissine Church gotik kulesi ile kadrajımıza takılıyor...

                      
       
En beğendiğim kilise kesinlikle The Church of St. Elizabeth'di. Diğer adıyla Mavi Kilise. İçi dışı masmavi. Yerden gökyüzüne uzanan mavi bir bulut gibi..

                     

Eski şehir meydanından sonra en popüler meydan Hviezdoslavovo Námestie. Kahramanı şair olan bir şehir Bratislava. Şair Hviezdoslav elinde kalem ve defteriyle meydanın ortasında oturuyor.
 
  
 Meydanın girişinde Slovak Ulusal Tiyatro'sunu (Slovenskê Narodne Divadlo) görmek mümkün...



Bratislava'da en çok sevdiğim şey evlerin duvarlarında ve sokak kenarlarında aniden karşımıza çıkan heykeller oldu. Oraya öylesine yapılmış gibi duruyorlardı. Şehrin yorgun görüntüsüyle uyumu görülmeye değer gerçekten...



Küçük bir şehir Bratislava, yarım günlük bir gezi ile tüm şehri dolaşabilirsiniz. Gezi rotasına alınmaya değer...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder