25 Ocak 2014 Cumartesi

Bir orta çağ hikayesi, Siena...

Floransa'ya gitmişken otobüsle 40 dk'lık mesafede bulunan Toskana bölgesinin incisi Siena şehrine uğramak istedik. İyi ki vakit ayırmışız.. Orta çağı konu alan filmleri düşünün.. Alçak, taştan tavanlı dar sokakların her köşesinden, sırtında peleriniyle hayal kahramanları fırlayacak gibi.. İşte Siena  gezimiz..
 
 
 
Gitmeden okuduğum kadarıyla herkesin hayran kaldığı bu şehir, kesinlikle söylenenlerin hakını veriyor. Şehrin meydanı "Piazza del Campo"... İstiridye şeklindeki meydan Avrupa'nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul ediliyor. Otobüsten indiğimiz yer meydana biraz uzak ancak yürünemeyecek bir mesafe değil. Zaten araba trafiği olmayan bir yol olduğundan başka bir şansınız da yok...
 


Meydana bu dar kapıdan giriliyor ve karşınıza etrafı çepe çevre tarihi binalarla çevrili, çevreye doğru eğimle yükselen, geniş bir meydan çıkıyor...
 
 
Meydanda bulunan en dikkat çekici yapı gotik mimarinin bir örneği olan "Palazzo pubblico" adı verilen belediye binası ve "Torre del Mangia"... 102 metre yüksekliğinde Mangia kulesi bu meydanın sembolü durumunda.  
 
 
Kule merakımız malum. Bu kulenin hikayesi şöyle kulenin ilk sahibi midesine düşkün, ziyafetleriyle ünlü bir adammış. Her akşam yemek, eğlence derken bu kuleye "yemek yeme kulesi" adı verilmiş...
 
 
505 basamaktan oluşan kulede tahmin ettiğiniz üzere asansör yok. Kapıda da uyarı üzerine uyarı. Kalp hastaları ve klostrofobisi olanların çıkmasına izin verilmiyor. Görevliler olayı olduğundan daha stresli göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kuleye belli sayıda insanın çıkmasına izin veriliyor. Çantayla çıkmanıza izin yok. Bir kat çıkıp çantanızı bir dolaba kilitliyorsunuz. Sonra tırmanış başlıyor. Belli yerlerde merdivenler çok dar. İnen kişilere yol vermek için köşelere yanaşıp bekliyorsunuz. Kule de biraz eğilmiş hakikaten..
 
 
Yukarı doğru ilk 50-100 basamakta pek hissedilmiyor ama nefeslik kısımlarının dar olması biraz yorucu. 505 merdivenin sonunda bacaklarımız yana yana eşsiz Siena manzarasına ulaşıyoruz.
 
 
 
 

Meydanda belediye binasının tam karşısında bir çeşme var. Hikayeye göre bu meydana uzun yıllar su getirilememiş.. 25 km yoldan su meydana ulaşınca  bunu simgeleyen "Fonte Gaia" yani seviç/mutluluk çeşmesi yapılmış. Hava sıcak olunca güvercinler için serinlik noktası olmuş çeşme.. Bu arada çeşmede gördüğünüz heykeller orjinalleri değil... 


O kadar merdiveni çıkınca acıkıyoruz tabi bir hayli.. Siena'daki tercihimiz dilimlik pizzalar.. Kekik ve patatesli pizza favorimdi.. 


 
Siena'da görülmesi gereken diğer bir yapı dünyanın ilk bankası olan "Banca Monte dei Paschi di Siena"... Hala çalışıyor:) 1472 yılında inşaa edilen  bu bankanın duvarlarında kurucudan başlayarak bugüne kadar bankada görev yapan müdürlerin kafaları var..


İtalya "Duomo" adı verilen katedralleriyle ünlü... Siena'da da Duomo var haliyle. Yalnız bu Duomoların özelliği içlerinin dışları kadar heyecan verici olmaması sanırım. Buranın dini bir yapı olduğunu unutmamak lazım. Diğer katedrallerde olduğu gibi askılı tişörtle girilmiyor. Kapıda 1,5 euroya satılan  absürd bir kıyafetle komik duruma düşmeden İtalya'ya mutlaka omuzlarınızı örtebileceğiniz bir şal götürün...

 

Geldik Siena'daki en ilginç olaya. Tatil programını belirleyip uçak ve tren biletlerini alındıktan sonra 2 Temmuz'da Siena'da olacağımız belli oldu. Gitmeden araştırma yapınca gördüm ki insanlar zaten Siena'ya gitmek için özellikle o tarihi seçiyor. Çünkü o güüün ünlü "Palio" günü.. Tanıdık geldi isim değil mi? Evet, araba modeli adını buradan alıyor..
 
 
Palio bir at yarışı. 17 semt, o senenin hakimi olabilmek için birbirleri ile kıyasıya yarışıyor. Her semtin kendine özgü bayrağı var... İnsanlar aylar öncesinden bu etkinlik için bilet alıyorlar (250-350 euro) ve şık şıkırdım giyinip Siena'ya akın ediyorlar... Meydan at yarışı için hazırlanıyor..
 

Ellerinde bayraklar ve davullarla semtini temsil eden gruplar, arkalarında kendilerine tezahürat eden bir kalabalıkla turistlerin arasında dolaşıp duruyorlar. İzlemek çok büyük keyifti..

 



Siena'yı gezmek için çok uzun saatlere ihtiyacınız yok. Yarım günlük rahat bir gezi Siena'daki her yeri görmenize yetecektir. Saatler ilerledikçe meydan giderek kalabalıklaşıyor.
 

 Biraz daha dolaşıyoruz dar sokaklarında orta çağdan kalma bu şehrin...



Sonra fark ediyoruz ki meydana inen tüm yollar kapatılmış ve içeri girmek için çok uzun bir sıra beklememiz gerekiyor. Bize bu kadar yeter deyip keyifle bu şehirden ayrılıyoruz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder